Olumlu düşünce bazen kötü bir üne sahip olabilir. Neden mi? Çünkü birçok insan olumlu olmanın gerçekçi olmadığını, zor duygu ve hislerle baş etmemize izin vermediği için refahımızı olumsuz etkileyebileceğini düşünüyor.
Bununla birlikte, olumlu düşünme, gerçeği görmezden gelmek değil, denemeyi, potansiyel çözümlere odaklanmayı, yeni düşünme yollarına açık olmayı ve umutlu olacak bir şey bulmayı seçmek olarak biliniyor.
Hayatın birçok belirsizliği ve zorluğuyla zihinsel ve duygusal olarak başa çıkmak için yararlı bir strateji olabilir. Artık pozitif düşüncenin fiziksel sağlığımıza ve esenliğimize de fayda sağlayabileceğini gösteren artan sayıda bilimsel çalışma var.
Olumlu düşünenler daha az hafıza kaybı yaşıyor!Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Northwestern Üniversitesi’nden araştırmacılar, olumlu tutumlara sahip bireylerin yaşlandıkça hafıza kaybı yaşama olasılıklarının daha düşük olduğunu keşfettiler.
Ulusal bir çalışmanın bir parçası olarak, ekip, yetişkinleri on yıl boyunca belirli zaman dilimlerinde izledi ve her seferinde önceki 30 gün içindeki ruh hallerini ve hafızalarını kayıt altına aldılar. Olumlu tutuma sahip olmanın hafızada daha az bir kayıpla ilişkili olduğu sonucuna vardılar.
Pozitif düşünceden faydalanan sadece beynimiz değil, aynı zamanda kalbimiz ve kardiyovasküler sağlığımız. Illinois Üniversitesi’nde yürütülen bir başka araştırma, daha iyimser olan yetişkinlerin daha iyi kardiyovasküler sağlığa sahip olma, kolesterol ve kan şekeri düzeylerini iyileştirme olasılığının daha yüksek olduğunu buldu. Başka bir çalışma, olumlu bir tutuma sahip olmanın kalp hastalığına yakalanma riskini yüzde 30 azaltabileceğini gösterdi.
Bunun arkasındaki düşünce, olumsuz, korkulu veya karamsar duygularımız olduğunda yaşadığımız akut stres tepkisine dayanır. Olumsuz duygular hissettiğimizde kortizol gibi stres hormonlarını salmak için doğal olarak evrimleştik ve bu kimyasallar kan basıncımızı, kalp atış hızımızı yükseltir. Bu yükseliş de uzun vadede kronik bir hasara neden oluyor.
 

Read More