arabnews.com’da yayınlanan bir habere göre Sudanlı bir anne, yalnızca 2 ay içinde 10 yaşındaki kızı Rania ve sekiz aylık oğlu Montasir’in şiddetli yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetmesine çaresizce tanık oldu. Açlıkla boğuşan Zamzam göçmenler kampında yaşanan bu trajedi, ülkedeki insani krizin derinliğini gözler önüne seriyor.
40 yaşındaki İbrahim, Kuzey Darfur eyaletinin kuşatma altındaki başkenti El-Faşir yakınlarında, saz ve plastikten barınağının önündeyken yaptığı video görüşmesinde duygularını paylaştı, “Sadece onlara sarılıp gözlerimin önünde solup gitmelerini izleyebildim” dedi.
Rania, ailesinin kollarında hayatını kaybeden ilk çocuk oldu. El-Faşir’de faaliyet gösteren tek hastaneye akut ishal şikâyetiyle yatırıldıktan sadece üç gün sonra, Kasım ayında yaşamını yitirdi. Hastanenin personel ve ekipman açısından yetersiz olması, küçük kızın tedavisini imkânsız hale getirdi.
Birkaç hafta sonra, ağır yetersiz beslenme nedeniyle vücudu şişen Montasir de hayatını kaybetti.
Sudan’da neler oluyor?Mayıs ayından bu yana paramiliter güçlerin kuşatması altında bulunan El-Faşir, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki 21 aydır süren savaşın en acımasız cephelerinden biri.
Temmuz ayında, Birleşmiş Milletler destekli bir inceleme, 500 bin ila 1 milyon kişiye ev sahipliği yapan Zamzam kampında kıtlık yaşandığını teyit etti. Aralık ayına gelindiğinde, kıtlık komşu Abu Shouk ve Al-Salam kamplarına, ayrıca Sudan’ın güneyindeki Nuba Dağları’na kadar yayıldı.
Şimdi ise İbrahim, ciddi anemi ile mücadele eden 4 yaşındaki kızı Rashida için endişeli. Çaresiz anne, “Onu da kaybetmekten korkuyorum. Bizi tamamen terk ettiler. Ne yiyecek var ne ilaç. Hiçbir şey yok” sözleriyle yaşadığı umutsuzluğu dile getirdi.
Zamzam’daki 48 aşırı kalabalık barınaktan biri olan Salam 56’da, anneler kucaklarındaki çocukları güçsüzlükten ayağa kalkamayacak halde tutarken, yorgunluk yüzlerinden okunuyor. Birçok aile, hayvan yemi olarak kullanılan birkaç fıstık kabuğu kalıntısını paylaşmak zorunda kalıyor. Beş çocuk annesi 35 yaşındaki Rawiya Ali, “Elimizde olan tek şey bu,” diyerek çaresizliğini ifade ediyor.
Kıtlığın yanında temiz su sorunu da varYağmur mevsiminde yüzeyde biriken kirli su, kadınlar tarafından 3 kilometre yürüyerek taşınıyor. “Hayvanlar da biz de aynı suyu içiyoruz” diyen Ali, hijyenin neredeyse imkânsız hale geldiğini belirtti.
Salam 56’nın koordinatörü Adam Mahmoud Abdullah’a göre, barınakta 700’den fazla aile yaşıyor. Nisan 2023’te savaşın başlamasından bu yana, sadece 4 kez gıda yardımı alındı ve son yardım Eylül ayında ulaştırılan 10 ton undan ibaretti. “O zamandan beri hiçbir şey gelmedi” diyen Abdullah, insani yardımların tamamen durduğunu vurguladı.
Zamzam’daki yıkım, savaşın korkunç bedelini gözler önüne seriyor. Uluslararası Kurtarma Komitesi’ne göre, savaş on binlerce insanın hayatına mal oldu, 12 milyondan fazla kişiyi yerinden etti ve şimdiye kadar kaydedilen en büyük insani krizi meydana getirdi.
Zamzam’ın yaklaşık 700 kilometre güneydoğusunda, Güney Kordofan eyaletinin Dilling kasabasında faaliyet gösteren son topluluk mutfaklarından birinin önünde ise, açlıktan gözleri çökmüş, kemikleri belirginleşmiş erkekler, kadınlar ve çocuklardan oluşan uzun kuyruklar uzanıyor.
Sudanlı kadın hakları savunucusu Nazik Kabalo, günlerce aç kalan insanların ayakta duracak güçleri kalmadığını belirterek, “Bazıları beklerken yere yığılıyor, bazıları ise yemek bulduktan sonra bile vücutları kabul edemeyip kusuyor,” ifadelerini kullandı.
Bir zamanlar tarımın geliştiği Güney Kordofan’da, çiftçiler ekim için ayrılan tohumları yemek zorunda kalırken, bazıları açlıklarını bastırmak için ağaç yapraklarını kaynatarak hayatta kalmaya çalışıyor.
“Sudan tarihinde kıtlık yaşanmamış bölgelerde bile şimdi açlık kol geziyor,” diyen Kabalo, durumun ne kadar vahim olduğunu vurguladı.
Zengin petrol ve altın rezervlerine, verimli tarım arazilerine sahip olan Sudan, savaş ve yıllarca süren kötü yönetim nedeniyle ekonomik bir çöküşün eşiğinde. Şimdi ise açlık, ülkenin her köşesine yayılmış durumda.
Sudan çok ciddi bir açlığın pençesinde
