California ve Cambridge Üniversitelerinden araştırmacılar tarafından yapılan son analiz, enerji konusunda yapılan araştırma, geliştirme ve uygulama faaliyetlerinin kökenine indi. Nature Energy dergisinde yayınlanan analize göre temiz enerji araştırmaları konusunda yapılan devlet yatırımlarının en başta gelen iki nedeni uluslararası işbirliklerinin yaygınlaşması ve Çin’le teknoloji yarışının kızışması.
Temiz teknoloji dendiğinde rüzgar, güneş, hidrojen gibi yenilenebilir enerji kaynakları ile enerjinin verimli bir şekilde kullanılması ve depolanması anlaşılıyor. Bunların gelişiminin ve değişiminin izlenmesi, bu konuda yapılan devlet yatırımlarının Paris Anlaşması hedeflerine ulaşılmasına yardımcı olup olmadığının değerlendirilebilmesi açısında önemli.
Sera gazı emisyonları ancak yeni teknolojilerle azaltılabilirUluslararası Enerji Ajansı IEA tahminlerine göre küresel sera gazı emisyonlarının %35 oranında azaltılması, henüz tam olarak kullanıma sunulmamış teknoloji ve inovasyonlara bağlı. Küresel boyutta emisyonların net sıfıra indirilmesi için ise devletlerin fosil yakıt alternatifleri geliştirmeye yönelik uzun vadeli finansal taahhütlerde bulunmaları gerekiyor.
Yapılan son araştırma bu alandaki yatırımların dökümünü ortaya koyuyor. Buna göre dünyadaki 8 büyük ekonomiden 7’sinde temiz teknolojilere yapılan yatırım 2001-2018 yılları arasında 10,9 milyar dolardan 20,1 milyar dolara yükselmiş durumda. Bu artış umut verici olsa da kaynak aktarımının büyük bölümü nükleer enerji araştırmalarından yapılmış durumda, fosil yakıt uygulamalarından değil.
Araştırmanın incelediği süreçte nükleer enerji yatırımları %42’den %24’e düşerken fosil yakıtlar kamuya ait enerjide yerini korudu. Hatta Çin sözü geçen 17 yılda fosil yakıtlara yaptığı harcamayı 90 milyon dolardan 1,67 milyar dolara çıkardı. Bu nedenle araştırmacılara göre temiz enerji araştırmalarına yapılan yatırım küresel sera gazı emisyonlarında anlamlı bir düşüşe yol açmaktan çok uzak.
Temiz enerji yatırımları alanındaki uçurum genişliyorAraştırmanın bir bulgusu da özellikle ABD, Almanya ve Japonya gibi büyük ekonomilerde temiz enerji yatırımları artarken gelişmekte olan ekonomilerde bir hız kaybı yaşandığı yönünde. Bu durumun dünyada temiz enerji uçurumunu derinleştirebileceği ifade ediliyor.
Araştırmacılar büyük ekonomilerin temiz teknoloji yatırımlarındaki en önemli etmenin Mission Innovation (Görev: İnovasyon) adlı uluslararası iş birliği girişimi olduğunu belirtiyor. Bir diğer etmen ise çeşitli temiz enerji teknolojilerinde liderliği ele geçirmiş olan Çin ile teknoloji rekabeti.
Diğer yandan, dünyada yaşanan ekonomik krizlerin ise devletlerin fosil yakıtlar ve nükleer enerji yönündeki yatırımlarını artırdığı görülüyor. Araştırmacılar bu alandaki inovasyonun uluslararası rekabet avantajı sağlayabilmesi için hükümetlerin temiz enerji başlığını sanayi stratejilerine etkin bir şekilde dahil etmeleri gerektiğini söylüyor.
Devletlerin temiz enerji yatırımları dünyayı kurtarmaya yetecek mi?
