USC Keck Tıp Fakültesi’nden bir grup araştırmacı tarafından yapılan araştırmada; işlenmiş et ürünleri, çay ve gıda ambalajlarında PFAS adlı kimyasallar tespit edildi.
ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) tarafından finansmanına katkı sağlanan çalışmada, kısaca PFAS olarak bilinen per- ve polifloroalkil maddelerle bağlantılı yiyecek ve içecek ürünleri tarandı. Çalışmanın sonuçları çeşitli yiyecek ve içecek ürünlerinin PFAS ile kontaminasyon açısından test edilmesi ve izlenmesinin önemine işaret ediyor.
PFAS nedir?Florlanmış maddeler olarak da tanımlanan PFAS (per ve polifloroalkil maddeleri) çevrede kendiliğinden indirgenmiyor veya çözülmüyor. Tamamen insan yapımı olan ve 4700’den fazla kimyasalı içeren bu gruba ait maddeler çevrede birikiyor. Bu nedenle de PFAS maddeleri “kalıcı kimyasallar” veya “ölümsüz kimyasallar” olarak da anılıyor.
PFAS grubundaki maddelerden bazıları kansere yol açabiliyor veya kanseri teşvik edebiliyor. Bunun yanında endokrin sistemi üzerinde bozucu etki gösterebiliyor. Öte yandan gıda yoluyla vücuda PFAS alımının insanları akut olarak hasta ettiği düşünülmüyor.
Ev dışı tüketim, vücuttaki zararlı kimyasal seviyesinin artmasıyla ilişkiliYeni çalışma, biri ulusal temsili bir örneklem, diğeri ise çoğu Hispanik, iki farklı etnik gruptan oluşan genç yetişkinlerin analiz edilmesiyle gerçekleştirildi. Sonuçlar, daha fazla çay, işlenmiş et ve ev dışında hazırlanan yiyecek tüketiminin zaman içinde vücuttaki PFAS seviyelerinin artmasıyla ilişkili olduğunu ortaya koydu.
Keck Tıp Fakültesi’nde Nüfus ve Halk Sağlığı Bilimleri alanında Yar. Doç. olan, araştırma ekibinde yer alan Jesse A. Goodrich çalışma hakkında, “Bildiğimiz kadarıyla bu, beslenme faktörlerinin zaman içinde PFAS’taki değişikliklerle nasıl ilişkili olduğunu inceleyen ilk çalışma. Birden fazla zaman noktasını değerlendirmek, insanların diyetlerini değiştirmenin PFAS seviyelerini gerçekten nasıl etkileyebileceği konusunda bize bir fikir veriyor” diye konuştu.
Katılımcıları çeşitli PFAS seviyeleri açısından test etmek içinkan örnekleri alındı. İlk ziyaret sırasında daha fazla çay tükettiğini bildiren katılımcıların takip ziyaretinde daha yüksek PFAS seviyelerine sahip olduğu görüldü (ilave bir porsiyon çay yüzde 24,8 daha yüksek perfloro hekzansülfonik asit (PFHxS), yüzde 16,17 daha yüksek perfloroheptanesülfonik asit (PFHpS) ve yüzde 12,6 daha yüksek perfloronanoik asit (PFNA) ile ilişkilendirilmiştir).
İlk ziyaretlerinde daha fazla domuz eti tükettiklerini bildirenlerin takibinde de de daha yüksek PFAS seviyelerine sahip oldukları görüldü. Bununla birlikte, çalışma evde hazırlanan yiyecekleri yemenin “tam tersi bir etkiye sahip olduğunu” ortaya koydu. Evde hazırlanan yiyeceklerdeki her 200 gramlık artış için, perflorooktanesülfonik asit (PFOS) seviyelerinin başlangıçta %0,9, takipte %1,6 daha düşük olduğu bulundu.
Araştırmadan elde edilen sonuçlar Environment International dergisinde yayınlandı.
Son Yazılar
Most Used Categories
- Güncel (14.812)
- www.gidahatti.com (1.509)
- www.tarimpusulasi.com (103)
- Arşiv (4.012)
- Arşiv (Eski Haberler) (887)
- güncel haberler (430)
- Manşet (118)
- Kitaplık (7)
- Köşe Yazıları (142)
- Ali Ekber Yıldırım (142)