Güncel, www.gidahatti.com

Gıda endüstrisi, jeopolitik sorunlarla mücadele ediyor

Foodnavigator.com’da yayınlanan makeleye göre, gıda ve içecek sektöründe her şey yolunda değil. Jeopolitik gerilimler emtia fiyatlarını istikrarsız hale getirdi. ABD’nin uyguladığı ağır gümrük vergileri, küresel çapta işletmeler için belirsizlikle sonuçlandı. Siber saldırılara yönelik endişeler, şirketlerin güvenlik harcamalarını artırarak karlarını azalttı.
Bu faktörlerin gıda endüstrisi genelinde etkisi nedir? Şirketler bu tehditlerle nasıl başa çıkıyor?
Gıda sektörü, jeopolitik belirsizliklerden nasıl etkileniyor?ING bankasının yeni araştırmasına göre, gıda şirketleri için küresel olarak güvensizlik artıyor. Gıda şirketi yöneticileri arasında yapılan anketler, jeopolitik risklerin arttığını gösteriyor. Avrupa, enerji, hammadde ve teknolojiye daha fazla bağımlı olması nedeniyle bu tür risklere karşı özellikle savunmasız. ING, Ukrayna’daki savaş ve Kızıldeniz’deki nakliye yollarındaki aksaklıklar gibi krizlerin gıda sistemine zarar vermeye devam ettiğini bildiriyor.
ING’nin Kıdemli Sektör Ekonomisti Thijs Geijer artan riskin, tedarikçiler gibi bağımlılıkların şirketleri savunmasız hale getirebileceği anlamına geldiğini açıklıyor. Günümüzde şirketlerin karşılaştığı zorluk, hangi bağımlılıkların böyle bir savunmasızlığa yol açabileceğini değerlendirmekte yatıyor. Bu jeopolitik kaygılar, emtia ve döviz piyasalarında belirsizliklere yol açtı. Gerilimler, hem emtiaların kendileri hem de gübre gibi tarımsal girdiler için dalgalanmayı arttırdı.
Jeopolitik belirsizlik, ülkeleri gıda bağımsızlığını koruması amacıyla, gıda üretimini yerelleştirmeye de itiyor. Gıda güvencesine odaklanılması sektör tarafından olumlu karşılansa da, bu durum istenmeyen yan etkilere yol açarak gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkileyebilir ve fiyat hareketlerine ve piyasa bozulmalarına neden olabilir.
Gıda sistemi gümrük vergileriyle nasıl başa çıkacak?Başkan Donald Trump yönetimi tarafından getirilen gümrük vergileri, gıda ve içecek dahil olmak üzere dünya çapında birçok sektörü vurdu. Bu durum, tarihsel olarak görülen düşüş eğilimini bozdu. Geijer, daha önce gümrük vergilerinin zamanla azalmakta olduğunu belirtiyor. Şimdi ise gümrük vergileri yükseldi ve bu durum iş dünyası için büyük bir belirsizliğe yol açtı. İş dünyası bu duruma çeşitli şekillerde tepki gösterdi.
Nestlé ve Heineken gibi bazı şirketler, yerelleştirilmiş tedarik zincirlerinin gümrük vergilerinin en kötü etkilerinden kendilerini koruyabileceğini ve aşmaları gereken coğrafi engellerin sayısını en aza indirebileceğini düşünüyor. Ancak Diageo gibi diğerleri bu olanağa sahip değil.
Geijer, üretim için belirli bölgelere bağlı olmayan daha büyük şirketlerin bunu daha kolay yapabildiğini açıklıyor. Bu şirketler dünya çapında daha fazla yerde tesisleri var ve bu sayede yerel olarak daha güvenilir bir şekilde üretim yapabiliyorlar. Ancak belirli bölgelere bağlı markaları veya ürünleri olan şirketler daha fazla zorlanıyor ve bazıları bu yıl ve sonrası için gelir artış hedeflerini düşürüyor.
Bazıları, gümrük vergilerinin AB gıda ve içecek şirketlerinin ABD’de mağaza açmasına yol açabileceğini öne sürse de, Geijer böyle bir dönüşümün yaklaşık 3 yıl sürebileceğini belirtiyor. Gümrük vergilerinin mevcut dalgalanması, bu adımı atmaya yönelik kesinliğin mümkün olmadığını gösteriyor. Bu nedenle, şirketler bu kararları erteliyor.
Şirketler için artan stoklarından yararlanmak, ABD’ye ithalatı önceden yapmak, tedarikçiler veya müşterilerle fiyatlandırmayı görüşmek ve tedarik zincirlerini optimize etmek gibi başka seçenekler de mevcut. Ticaret savaşları, gıda ve içecek sektörünü daha dolaylı yollarla da etkiledi. Avrupa’da da tüketici güveni düşük olmakla birlikte, durum ABD’de daha da aşırıdır ve son zamanlarda 1950’den bu yana en düşük ikinci seviyeye gerilemiştir.
Düşük tüketici güveni, tüketicilere yönelik şirketlerde tedirginliğe yol açıyor. Gıda sektörü diğer sektörler kadar savunmasız olmasa da tüketicilerin daha az harcama yapma riski hala mevcut. Bu alandaki endişeler, birçok ilk çeyrek kazanç raporunda görüldü
Gıda sektörüne yönelik siber güvenlik tehdidiSiber güvenlik, gıda ve içecek sektörü için önemli bir tehdit haline geliyor. Örneğin, saldırılar İngiltere’deki perakende firmaları olan Marks and Spencer ve Co-op üzerinde şimdiden ciddi bir etkiye yol açtı. Sonunda şirketler siber saldırıların tehdidinin farkına varıyor.
Sonuç olarak, birçok şirket isteksizce siber güvenliğe daha fazla harcama yapıyor. Firmalar isteksiz, çünkü bu tür harcamalar, şirketi daha verimli hale getiren bir şeye para harcamamak anlamına geliyor. Yine de bu harcama bir zorunluluk haline gelmiş durumda.

Read More

wpChatIcon
wpChatIcon