İngiltere Ulusal Sağlık Servisi’ne (NHS) göre şeker, kardiyovasküler risk faktörlerinde artışla ilişkili. Beslenmedeki en önemli şeker kaynaklarından biri de şekerle tatlandırılmış içecekler. Ülkedeki Action on Sugar (T. Şekere Karşı Hareket) adlı yardım kuruluşuna göre şekerli içeceklerin %79’u, 330 ml’lik bir kutu başına altı çay kaşığı veya daha fazla içermekte olup, bu miktar Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) günlük alım için tavsiye ettiği şeker miktarının tamamına denk geliyor. Ayrıca, şekerli içecekler geçmişte yapılan bazı araştırmalar kanser ve hatta ölüm riskinin artmasıyla ilişkilendirildi.
Egzersiz, şekerli içecek tüketiminin etkisini telafi etmiyorYeni bir araştırmaya göre egzersiz yapmak, haftada sadece birkaç kez tüketilen şekerli içeceklerin dahi kalp damar hastalığı riskini artırmasını tamamen engellemiyor.
Çalışmada 30 yıl boyunca 100.000 yetişkinden oluşan bir gruba ait veriler analiz edildi; haftada iki kez şekerli içecek tüketenlerin, haftada 150 dakika egzersiz yapsalar dahi (NHS ve DSÖ tarafından tavsiye edilen egzersiz seviyesi), kalp damar hastalığı riskinin daha yüksek olduğunu belirledi.
Ancak fiziksel aktivite bu bağlamda tamamen etkisiz değil. Uygun biçimde yapılan fiziksel aktivite, şekerle tatlandırılmış içeceklerle ilişkili kalp damar hastalığı riski yarı yarıya azaltabiliyor.
Kalp damar hastalıkları, küresel bir sağlık sorunuKalp damar hastalıkları, dünya genelinde önde gelen ölüm nedenidir.
Bu çalışma, şekerle tatlandırılmış içeceklerin birçok reklamında insanların bu içecekleri içerken fiziksel egzersiz yaptıklarının gösterilmesi ve araştırmacılara göre bu tür egzersizlerin içeceklerin olumsuz etkilerini ortadan kaldırdığının ima edilmesi gerçeğine bir yanıt olarak gerçekleştirildi. Çalışmadan elde edilen veriler ise bu durumun geçerli olmadığını gösterdi.
Araştırma ekibinde yer alan Jean-Philippe Drouin-Chartier, “Bu içeceklerin pazarlama stratejileri genellikle aktif insanları bu içecekleri içerken gösteriyor. Bu durum, fiziksel olarak aktif olunduğu takdirde şekerli içecek tüketiminin sağlık üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığını akla getiriyor. Araştırmamız ile bu hipotezi test etmeyi amaçladık” diye konuştu.
Araştırmadan elde edilen sonuçlar The American Journal of Clinical Nutrition dergisinde yayınlandı.
Son Yazılar
Most Used Categories
- Güncel (14.812)
- www.gidahatti.com (1.509)
- www.tarimpusulasi.com (103)
- Arşiv (4.012)
- Arşiv (Eski Haberler) (887)
- güncel haberler (430)
- Manşet (118)
- Kitaplık (7)
- Köşe Yazıları (142)
- Ali Ekber Yıldırım (142)