Güncel, www.tarimpusulasi.com

Sonbahar yorgunluğunu önlemenin 5 yolu

Mevsim değişikliği, insan vücudunda yorgunluk, uykusuzluk, iştahsızlık gibi çeşitli etkilere neden oluyor. Sonbahar yorgunluğunun önlenebileceğini vurgulayan uzmanlar, yorgunluğa iyi gelecek besin önerilerine dikkat çekiyor. 

Mevsim değişikliği insan vücudunda yorgunluk, uykusuzluk, iştahsızlık gibi çeşitli etkilere neden oluyor. Sonbahara girdiğimiz bu günlerde birçok insan, yorgunluk seviyelerinin artmasından şikayetçi. Bireylerde artan iştahsızlık sebebiyle günlük aktiviteler için gerekli olandan yetersiz enerji tüketimi, güneşe daha az maruz kalınması sebebiyle D vitamini seviyesinde düşüklük, C vitamini, riboflavin, niasin, magnezyum ve demir eksikliği sonbahar yorgunluğunun sebepleri arasında yer alıyor. Sabri Ülker Vakfı sonbahar yorgunluğunuzu besinlerle önlemenin beş yolunu sıralıyor. 

Kahve tüketiminizi sınırlandırın

Sabahları bir fincan kahvemi içmeden uyanamıyorum diyenlerden misiniz? Günlük içilen bir veya iki fincan kahve; içeriğinde bulunan kafein, B2 vitamini ve magnezyum ile güne daha zinde başlamanıza yardımcı oluyor. Amerikan Diyet Rehberine göre, günlük kafein alım miktarının 400 mg, bu da yaklaşık olarak 3-4 fincan kahveye denk geliyor.  Kafein tüketiminin bu sınırları aşması, uykusuz gecelere ve dolayısıyla ertesi gün daha da yorgun hissetmenize sebep oluyor.

Güne kahvaltı ile başlayın

Vücudumuz uyurken bile çalışmaya devam eder. Akşam yemeği ile kahvaltı arasında yaklaşık 12 saatlik bir süre bulunduğunu düşünürsek, bu süre içinde vücut, besin ögelerinin tümünü kullanır. Yapılan çalışmalara göre; güne kahvaltı öğünü ile başlayan bireyler, kahvaltı yapmayı atlayanlara göre kendisini daha dinç ve aktif hissediyor. Bu da bireylerin günlük ve iş hayatlarında performanslarının daha üst seviyelerde olmasını destekliyor. 

Kompleks karbonhidratların gücünden faydalanın

Karbonhidratlar, insan vücudu için en değerli enerji kaynaklarıdır. Günlük temel aktivitelerinizi en az yorgunluk düzeyi ile sürdürmek ise, enerjiyi kompleks karbonhidrat kaynaklarından sağlayarak mümkün. Beyaz ekmek, şekerlemeler, beyaz pirinç gibi yüksek oranda rafine edilmiş karbonhidrat içeren besinlerin tüketimi, günün ilerleyen saatlerinde kan şekerinizin hızlıca düşmesine sebep olarak kendinizi halsiz ve hatta uykulu hissetmenize sebep olabilir. Araştırmalara göre; rafine karbonhidrat içeren gıdaların tüketiminin, yorgunluğu arttıran etkileri olduğu görülüyor. Bu olumsuz durumun önüne geçmek için lif içeriği yüksek olan yulaf ezmesi, esmer pirinç, yaban mersini, portakal, baklagil, brokoli, ıspanak ve lahana gibi besinleri tüketebilirsiniz. 

Ana ve ara öğünlerinize protein kaynakları ekleyin

Protein içeren besinlerin sindirim ve emilimi vücutta daha uzun bir süreç izlediğinden, karbonhidrat içeren öğünleriniz ile birlikte proteinli besinler tüketmeniz kan şekerinizin daha düzenli salınımını sağlıyor. Bu da, vücudunuz için daha dengeli ve düzenli bir enerji sağlanmasını mümkün kılıyor. Öğünlerinize fındık, ceviz vb. kuruyemişler ile yoğurt eklemeniz bu düzeni sağlamanız için en kolay seçenekler arasında.

 

Ara öğünler yapın

Günlük beslenme düzeninde öğün atlama ya da öğün aralıklarının çok uzun olması durumunda enerji seviyesi oldukça düşüyor. Bu da bir sonraki öğünde aşırı yemek yeme isteğine ve seçilen yemeklerin yüksek enerji içeren sağlıksız alternatiflerden oluşmasına sebep oluyor. Gün boyu enerjiyi korumak için, aralarında uzun sürelerin olduğu büyük öğünler tüketmek yerine 3-4 saatte bir küçük sağlıklı öğünler tüketilmesi öneriliyor. 

Sonbahar yorgunluğunun getirdiği tüm bu etkilerden korunmak için yukarıda sıralı örneklerin günlük yaşama entegre edilmesi tavsiye ediliyor. Aynı zamanda artmış süt ve süt ürünleri, kuruyemiş, balık ve yumurta tüketimi ile Ribaflavin ve Niasin; portakal, çilek, brokoli, biber, bezelye tüketimi ile C vitamini; koyu yeşil yapraklı sebze tüketimi ile vücudunuza ihtiyaç duyduğu magnezyum desteğini sağlayabilirsiniz.

Sabri Ülker Vakfı Hakkında:

Türk Gıda sektörünün duayeni Sabri Ülker anısına kurulmuş olan ve misyonunu Sabri Ülker’in hayat felsefesinden derleyen Vakıf, toplumu beslenme ve sağlık alanlarında bilimsel ve güvenilir bilgi ile aydınlatmak üzere faaliyetlerini sürdürüyor. Avrupa Beslenme Vakıfları İletişim Platformu’nun Türkiye’den tek üyesi olan Vakıf, 2009 yılından bu yana topluma sağlıklı yaşam ve beslenme konularında güvenilir bilimsel bilgiyi ulaştırmakta ve dünya genelinde referans kabul edilen kurumlar ile iş birliği içinde Türkiye’nin referans kurumu olma hedefiyle yoluna devam etmektedir. Çalışmaları, alanında uzman bilim insanlarının yer aldığı bağımsız bir Bilim Kurulu tarafından yürütülen Sabri Ülker Vakfı bilimsel ve kar amacı gütmeyen bir kurumdur.

Read More